Bir parantez açıp şunu da belirtelim ki aynı durum kadınlar için söz konusu olduğunda sanki dünyanın en önemli olayı gibi algılanır. Ama erkekler genç kadınlarla evlenir ya da sevgili olursa kimse bunun üzerinde durmaz bile.
Hatta iş öyle bir hale geldi ki belli bir yaşın üzerindeki erkek ünlü kendi yaşıtı bir kadınla birlikte olduğunda bu durum olay haline geliyor.
İşte bu yüzden yaşadığı acı aşk öyküsünün ardından uzun süre yalnız kalmayı seçen Keanu Reeves kendi yaş kuşağından bir kadınla birlikte olunca bu durum büyük bir olaya dönüştü.
YAŞINA UYGUN SEVGİLİ BULMASI OLAY OLDU
Beyazperdenin en yakışıklı ve en yumuşak kalpli yıldızlarından biri olarak tanınan 59 yaşındaki Keanu Reeves, dört yıldır görsel sanatlar alanında faaliyet gösteren Alexandra Grant ile birlikte.
Aşkları ilk duyulduğunda bu durum büyük yankı yaratmıştı. Kendi yaşıtları genç kadınlarla birlikte olurken Reeves’in 50 yaşındaki Grant ile hayatını paylaşması büyük gürültü kopardı.
Ama Reeves ve Grant kendileri hakkında konuşulanlara aldırmadan aşklarını yaşamaya devam ediyor. Uzun süre hayatına kimseyi almayan Reeves’in kalbini çalan Alexandra Grant da bu ilişkinin duyulmasından sonra ilgi odağı oldu.
Deneyimli sanatçı, önceki cuma günü bir etkinliğe yalnız başına katıldı. O arada da People dergisiyle yaptığı röportajda özel hayatıyla ilgili nadir açıklamalarından birine imza attı.
Reeves’in hayatına ve sanatına ilham kaynağı olduğunu söyledi Grant. Sevgilisinin çok yaratıcı ve çok kibar olduğunu belirtip ardından da Reeves’in çok çalışkan biri olduğunu sözlerine ekledi.
‘YETİŞKİN OLARAK AŞKA DÜŞME BAŞKA’
Alexandra Grant bir yetişkin olarak aşka düşmenin farklılıklarını anlattı. Grant “İlişkisi başlayıncaya kadar hayatını zaten yoluna koymuş olduğunu” söyledi.
Hem Reeves ile ilişkisinde hem de kendi hayatında kendine güveninin tam olduğunu anlattı. Bu yüzden de her yere Reeves ile birlikte gitmek zorunda hissetmediğini belirtti.
Keanu Reeves ile birbirlerine bağlı ama yine de bağımsız olduklarının altını çizdi Grant.
Bu arada Grant uzun zamandır arkadaşı olan Keanu Reeves’in kariyeri konusunda da kendisine ilham kaynağı olduğu gizlemedi. “Keanu ile ilişkimizde en sevdiğim şey yeni yollar inşa etmek için birbirimizi zorlamak. Yanındaki kişinin problemini çözdüğünü görmek ilham verici” dedi.
Alexandra Grant, Keanu Reeves ile ilişkisinin kendi sanatına da olumlu etki yaptığını söyledi. Bir sanat stüdyosunu ziyaret edip işlerini gösterdiğinde oradaki uzmanın kendisine “İşlerinin de daha mutlu bir hale geldiğini görebiliyorum” dediğini hatırlattı.
ARKADAŞA AŞIK OLMAK
Keanu Reeves ile Alexandra Grant’ın aşkı aniden başlamadı. İkili, önce uzun süre iki iyi arkadaştı. Fakat sonra ilişkilerini bir üst seviyeye taşımaya karar verdiler.
Aşk yaşamaya başlamadan önce Reeves ve Grant, 2011 tarihli Ode to Happiness ve 2016 tarihli Shadows adlı kitapta da işbirliği yaptı.
Özel hayatını bütün meraklı gözlerden köşe bucak saklayan Keanu Reeves ile Alexandra Grant, 2019 yılında Los Angeles’ta yapılan LACMA Galası’nda ilk kez el ele kamera karşısına çıktılar.
Aslında o ana kadar da gözlerden uzak bir şekilde flört ediyorlardı. Ancak bunu gizlemeyi başardılar. Hatta Grant’in arkadaşı Jennifer Tilly, o süreçte yaşadığı bir anı Page Six’e şöyle anlatmıştı: “Hatırlıyorum da birkaç yıl önce Alexandra bana ‘Keanu Reeves benim erkek arkadaşım’ dedi. Ben de ona ‘Bekle.. Ne!’ diye yanıt verdim.”
Özel hayatı konusunda son derece ketum olan Reeves de bir süre önce People dergisine Grant ile hayatları konusunda bazı ipuçları vermişti.
Son dönemde başrollerinden birini üstlendiği John Wick serisinin yeni halkasıyla gündemde olan Keanu Reeves’e “yaşadığı en son mutluluk anı” soruldu. O da bunun üzerineşunları söyledi: “Birkaç gün önce tatlı sevgilimle birlikte yataktaydık. Birbirimize gülümsüyorduk, gülüyorduk. Harika hissediyorduk. O anda yan yana olmak gerçekten çok güzeldi.”
Özel hayatıyla ilgili son derece ketum olan Keanu Reeves’in bu açıklaması hayranlarını hem şaşırttı, hem de gülümsetti.
HOLLYWOOD’A FİLMLERDE OYNAMAYA GELDİM: Peki Keanu Reeves, neden özel hayatını bu kadar gözlerden uzak tutuyor. Bunu da bir röportajında şöyle anlatmıştı: “Filmlerde oynamak için Hollywood’a geldim. Bu fırsatı bulduğum için gerçekten minnettarım. Ama sadece özel hayatını gizli tutmak isteyen biriyim.”
DOĞMAMIŞ BEBEĞİ ÖLDÜ
Keanu Reeves hayatının en büyük trajedisi nedeniyle uzun süre gündemde kaldı. Yıl 2001’di. Hollywood’da meydana gelen bir Trafik kazasında genç bir kadın, kullandığı jipin camından yola fırladı ve oracıkta hayatını yitirdi. Kazada ölen 28 yaşındaki kadın, Reeves’in sevgilisi Jennifer Syme’ydi.
Bu Haber üzerine Matrix 2 filminin çekimlerine hazırlanan Reeves kelimenin tam anlamıyla yıkıldı. Keanu Reeves ve Jennifer Syme, bu kazadan kısa bir süre önce, adını Ava olarak belirledikleri kızlarını daha doğmadan kaybetmişlerdi.
Sekiz aylık hamile olan Syme, bir gün karnındaki bebeğin tekmelerini hissetmediğini söyleyince çift doktora gitti. İşte acı gerçek o zaman ortaya çıktı. Ava, daha doğmadan anne karnında ölmüştü. Bu olaydan sonra Reeves ile Syme’nin ilişkisi bozuldu. Reeves sonra nişanlısını da kaybetti.
KIZ KARDEŞİ LÖSEMİYE YAKALANINCA…
Reeves her ne kadar özel hayatını gözlerden uzak tutmaya çalışsa da onunla ilgili bazı ayrıntılar her zaman gündemin ilk sıralarında kaldı. Bunlardan biri doğmamış bebeğinin ölümüydü diğeri de kız kardeşinin lösemiye yakalanması ve bu süreçte Reeves’in gösterdiği çabalardı.
Bir süre önce Keanu Reeves’in, kariyeri açısından çok önemli bir kilometre taşı olan 1999 tarihli Matrix filminden kazandığı paranın yüzde 70’ini lösemi araştırmaları için bağışladığı ortaya çıkmıştı. Reeves’e bu film için önce 10 milyon dolar ödendi, sonra da film gişede büyük başarı kazanınca 35 milyon dolar daha ekledi kazancına. ABD basınında yer alan haberlere göre Reeves, bu kazancının yüzde 70’ini, lösemiyle ilgili araştırmalarda harcanması için bağışladı.
Reeves; genel anlamda iyi kalpli biri elbette ama bu konuda bu kadar yüksek bağış yapmasının kendisi için çok özel bir nedeni var. Keanu Reeves’in kız kardeşi Kim, tam 10 yıl boyunca lösemi tedavisi gördü. 1991 yılında teşhis alan Kim, hastalığının gerileme sürecine girdiği 2001 yılına kadar doktorlarıyla birlikte büyük bir mücadele verdi. Kim Reeves, bugün 55 yaşında, ağabeyi Keanu ise her zaman onun yanında.
ONUN EVİNİN YAKININA TAŞINDI
Oyuncu, kardeşi Kim’in sağlığına kavuşması uğruna tam 5 bin dolar harcadı basına yansıyan haberlere göre. Bu arada sırf tedavisi sırasında ona destek olabilmek için evini satıp ona yakınına taşındı.
Bu özel durum, Matrix filminin çekimlerinin ertelenmesine de neden oldu. Reeves bu durumu bir röportajında “Kim benim için her zaman oradaydı, ben de her zaman onun yanında olacağım” diyerek kardeşi ile aralarındaki bağın ne kadar sağlam olduğunu gözler önüne sermişti.
Kardeşinin yaşadığı bu hastalık deneyimi sırasında Keanu Reeves, kamuoyuna çok da fazla duyurmadan bir vakıf kurdu. Kazanç amacı gütmeyen vakıf aracılığıyla da yıllar boyu lösemi ile ilgili konularda ihtiyaç içinde olanlara yardım etmeyi sürdürdü. Reeves bu vakfı neden bu kadar gizli tuttuğunu ise “Adımı o vakıfla ilişkilendirmek istemedim. Vakfın, yapacaklarını kendi başına yapmasını istedim” diyerek anlatmıştı.
Keanu Reeves 2021 yılında da Idaho’da kanser hastası çocuklar için faaliyet gösteren bir yaz kampı olan Camp Rainbow Gold yararına online bir müzayedeye katıldı. Bunun sonucunda 19 bin dolar ödeyen bir kişi Reeves ile bir online uygulama üzerinden buluştu.
ÇOCUKLUĞU DA ZOR GEÇTİ: Keanu Reeves, henüz 3 yaşındayken babası tarafından terk edildi. Reves’in geçmiş yılları trajedilerle ve zorluklarla dolu. İngiliz bir anne ile Çinli- Hawaili bir babanın oğlu olarak Beyrut’da doğdu Reeves. O henüz 3 yaşındayken babası aileyi terk etti. Öğrenciliği de zor geçti Reeves’in. Disleksi sorunu olduğu için okuma ve yazma konusunda güçlük çekti. Lise yıllarında da dört farklı okula gitmek zorunda kaldı.